38. Genç Günler’in açılış gecesinde verilen 28. Bedia Muvahhid Ödülü’ne Cadı Kazanı oyunundaki rolüyle Selen Nur Sarıyar layık görüldü – KÜLTÜR & SANAT
Sunuculuğunu Hümay Güldağ'ın yaptığı törene, İBB Kültür Daire Başkanı Tolga Volkan Aslan, belediye tiyatroları genel sanat yönetmeni Ayşegül İşsever, belediye tiyatroları müdürü Oytun Askeroğlu, genel sanat yönetmen yardımcıları Emrah Özertem, Can katıldı. Başak, Tankut Yıldız, Özgür Dereli, Milletvekili Yönetmenler Nilüfer Batmaz, Berna Beyazkılınç Tezcan, Türk Kadınları Birliği İstanbul Şube Başkanı Selma Durak ve Selen Nur Sarıyar, Zihni Göktay, Göksel Kortay, Tamer Levent, Irmak Örnek, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yiğit Sertdemir.
“Bu ortaklığı çok değerli buluyoruz”
Ödül töreninde bir konuşma yapan Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, konuşmasına konukları selamlayarak başladı:
“Bu yıl 38'incisini düzenlediğimiz Türkiye'nin en uzun soluklu sanat ve gençlik festivaline ve 28'incisini düzenlediğimiz Bedia Muvahhid ödül törenine hoş geldiniz.
İstanbul Şehir Tiyatroları olarak Bedia Muvahhid ödül törenini Türk Kadınlar Birliği ile birlikte düzenliyoruz. Bu ortaklığın çok değerli olduğuna inanıyoruz.
Hepimizin bildiği gibi bu ödül her yıl gelecek vaat eden genç bir oyuncuya veriliyor. Bu yıl hem heyecanlıyız, hem de çok üzgünüz. Türk Kadınlar Birliği'nden Nurten Bağcı'nın vefatının üzüntüsünü yaşıyoruz. Gençlere değer veren, özellikle kadınların eğitimi konusunda çok çalışan gerçek bir cumhuriyetçi kadındı. Onu her zaman sevgi, saygı ve nostaljiyle anacağız.
Her yıl Genç Günlerin son gününde Bedia Muvahhid ödül törenini yapardık ama bu yıl Genç Günleri Bedia Muvahhid ödül töreniyle açmak istedik.
“Gençlik günlerinin sloganını barış olarak belirledik”
Ayşegül İşsever, bu yılki Gençlik Günlerinin mottosunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: “Bu yılki Gençlik Günlerinin mottosunu barış olarak belirledik. Barış kelimesi militarist bir kavramın tam tersi değildir. Ne yazık ki 21. yüzyılda insanlık tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de doğayla, kadınla, çocukla, gençlikle, bilgiyle savaş halinde. Tüm dünyayı barışın, sanatın ve sevginin diliyle kucaklamanın, barışın ne kadar önemli olduğu konusunda farkındalık yaratmanın bir sanat kurumu olarak en büyük sorumluluklarımızdan biri olduğuna inanıyoruz.”
“Bedia Cumhuriyetin altın evlatlarından biriydi”
Bedia Muvahhid'in öncü rolünden bahseden İşsever, şunları söyledi:
“Nazım'ın da yazdığı gibi, köleleştirilmemek, gasp edilmemek için en azılı güçlere karşı mücadele eden milletimiz, Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyet devrimleri sayesinde altın oğullarını ve kızlarını, 'canımız yandı' demeden yetiştirmeye başladı. yorgun ve fakir”.
Emine Bedia da o çocuklardan biriydi. Onun bir savaş çocuğu olduğunu unutmamalıyız. Tiyatro hayatındaki öncü rolünü ve bize bıraktıklarını her zaman saygı ve minnetle anacağız. Büyükada'da büyüyen o küçük kızın bilgi birikimine baktığımızda o şartlarda nasıl Fransızca ve Yunanca öğrendiğini, dönemin edebiyatçılarıyla iletişim kurarak Türkçesini nasıl zenginleştirdiğini görüyoruz.
Nesiller arası çatışmalar tarih boyunca olmuştur ve gelecekte de yaşanmaya devam edecektir. Ancak bu çatışmayı karşılıklı gelişmeye dönüştüremezsek kültürel, sosyal ve gündelik birikimimizde derin yaralar açılacağını biliyoruz. Belediye Tiyatrosu olarak gençlerimizle barışmayı ve gençlerin geçmiş deneyimlerimizi anlamalarını sağlamayı hedefliyoruz. Bu nedenle, evrenin geleceği için BU ZAMANDA doğayla, kadınlarla, gençlerle, topraklarımızda ve tüm coğrafyalarda ve tüm dünyayla BARIŞ! “Diyelim ki” dedi.
Konuşmasının sonunda Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever'e Türk Kadınlar Birliği tarafından plaket takdim edildi.
“Bütün anılarım benim için çok değerli”
Ödül töreninde sanatçı Görsel Kortay, tiyatroya dair anılarını anlattı. Konuşmasının başında:
“Birçoğunuzun kitaplarda okuduğu olayları bizzat gördüm. Acı mı tatlı mı bilemiyorum. Şimdi bana anılarını sorduğunda, o kadar çok anım var ki. O kadar çok deneyimim var ki. Ona her şeyi anlatmak isterdim ama bu mümkün değil. Şimdi 3-5 anı seçsem karşı taraftaki anılarım elimden alınacak. Hepsi benim için çok kıymetli. “Senin hakkında kötü konuşursam beni bağışla” dedi.
Şehir Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu'na Türk Kadınlar Birliği tarafından plaket takdim edildi. Oytun Askeroğlu sunumun ardından yaptığı konuşmada, “Türk Kadınlar Birliği ile şehir tiyatroları arasındaki iş birliğinin sonsuza kadar devam etmesini temenni ediyorum.”
“Benim için çok gergin ve zorlu bir süreçti”
Ödül konuşmasını yapmak üzere sahneye çıkan Selen Nur Sarıyar, konuşmasına ailesine ve sevenlerine teşekkür ederek başladı. Konuşmasına devam ederken:
“Benim için çok gergin ve zor bir süreçti. Artık sabrımın sonuna ulaşmıştım. Yıllarca bekledim. Oyuncular için seçmelere katıldım. Yiğit Sertdemir öğretmenim beni seçti. Çok teşekkür ederim efendim.
Rolü oynarken gerçekten çok zorlandım. Çok utanıyordum ve sürekli ağlıyordum. Öğretmenim elimden tutmaktan ve bana prenses gibi davranmaktan hiç yorulmadı. Bu yüzden çok teşekkür ederim. “Tanrım, seni çok seviyorum” dedi.
Tören, arp sanatçısı Fatmagül Ergün ve piyanist İpek Keşkek'in verdiği müzik dinletisiyle sona erdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
—–Sponsorlu Bağlantılar—–