Geleneksel Tiyatromuzun İki Klasiği Meddah ve Ortaoyunu Seyirciyle Buluştu – KÜLTÜR & SANAT
Büyükşehir İstanbul tiyatroları, Gazhane Meydan Müzesi sahnesinde geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli iki formu olan meddah ve ortaçağ operasının örneklerini seyirciye sundu. “Bir Zamanlardan Bir Zamanlar” adlı alaycı gösterisi ve “Ödüllü Düşünme” adlı oyunu izleyicileri İstanbul’un eski günlerine götürerek komedi klasikleriyle tanıştırdı.
Büyükşehir İstanbul tiyatroları, geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli iki formu olan meddah ve ortaçağ dansının iki örneğini kamuoyuna sundu. Tarık Şerbetçioğlu’nun yazıp yönettiği, meddah olarak seyirci karşısına çıktığı “Zamanın Vakit’i” ve yönetmenliğini Nihat Altpeki’nin üstlendiği “Ödüllü” adlı kısa film, 11 Mart Pazartesi günü gösterime girdi.
18 Mart, 25 Mart ve 1 Nisan Pazartesi günleri “A Time in Times” saat 18.00’de, “Premiato” ise 20.30’da seyirciyle buluşmaya devam edecek.
Geleneksel İstanbul eğlencesi
Tiyatromuz, İstanbul Klasiklerle Buluşuyor repertuarıyla yerli ve yabancı tiyatro klasiklerini seyircisiyle buluşturuyor, İstanbul Şiirle Buluşuyor başlığıyla da önemli şairlerimizin sahnede izlerini sürerek izleyiciyi kendi şiirsel evreninde yolculuğa çıkarıyor. Ayrıca İstanbul’un kadim eğlence klasikleri Meddah ve Ortaoyunu’nu da Gazhane Meydan Sahne Müzesi’nde buluşturuyor.
Kurucusu Muhsin Ertuğrul’dan günümüze kadar İBB şehir tiyatroları tarihinde özel bir yere sahip olan geleneksel Türk tiyatrosu, alanın önemli ustalarının katılımıyla birçok etkinlik ve gösteriyle günümüze kadar gelmiştir. Behzat Butak, Vasfi Rıza Zobu, Münir Özkul, Feridun Karakaya, Rauf Altıntak, Sinan Bengier ve Zihni Göktay gibi hocalarımız ve onların çırakları sayesinde bu gelenek tiyatromuzun oyunculuk tarzının önemli bir parçası haline geldi.
Son olarak Kenan Işık ve Haşmet Zeybek yönetmenliğinde sahnelenen “Fotoğrafçı”, alanın ustalarını bir araya getiren özel bir gösterim oldu. İstanbul, bu gösteriden 24 yıl sonra, geleneksel Türk tiyatrosunun iki özel üslubundan örnekler sunarken, geleneksel eğlence ve dönem tipolojileriyle bu kadim sanata saygı duruşunda bulunuyor.
İstanbul’un Sıcak Tarihi: “Zaman Arasında Bir Zaman”
İstanbul’un klasik çizgileri fonunda sandalyesinde oturan, elinde sopa, omzunda mendil olan bir adam, özel bir selamlamanın ardından anlatmaya başlıyor. “Zaman İçinde Bir Zaman” bizi İstanbul’un geçmişine götürürken, aynı mahalleden anlaşamayan iki kişinin hikayesinden ders ve öğütler çıkarıyor. Meddah’ın hikâyesinin konusu kısaca şöyle: “Eski İstanbul’da, aynı mahallenin insanları olan ama birbirlerinden hiç hoşlanmayan Ahmet ve Namık’ın tanışması sonrasında yaşanan komik olaylar anlatılıyor.” ‘Hiçbir konuda anlaşamayan, tamamen farklı doğalara sahip iki insanın ortak değerlerle buluşması ve kardeş gibi yaşaması’nın güzelliği.
Hikayenin baş kahramanı Tarık Şerbetçioğlu olup dramaturjisi Gökhan Aktemur’a, dekorasyon ve kostüm tasarımı Aynur Kopuz’a, aydınlatma tasarımı Mustafa Türkoğlu’na, efekt tasarımı Aşkın Nuri Özelçi’ye, fotoğraf tasarımı Esra Demir’e aittir.
Kare sahnede bir orta oyun: “Ödüllü”
Geleneksel tiyatromuzun ustalarından Kavuklu Hamdi ve ekibinin bir zamanlar sahnelediği ve Cevdet Kudret Solok tarafından Diller ve Tarih Fakültesi arşivinden derlenen “Ödüllü” adlı kanava (merkez oyunun metni) Kitabında yer alan Ankara Coğrafyası ve Ankara Coğrafyası bir bütün olarak oluşturulmuş kırk metinden biridir. Bu alanda klasik kabul edilen metinlerden biri olan ve geleneksel ustaların üslubunun izlerini taşıyan “Odüllü”, orta oyunun klasik karakterleri Kavuklu ve Pişekar’ı nefes alarak, geleneksel mizahi üslupta bir hikâyeyi izleyicisiyle paylaşıyor.
Ödüllü dizisinin konusu kısaca şöyle: “Kavuklu bekar ve işsizdir. Yıllar sonra Pişekâr ile tanışan Kavuklu, ona nasıl olduğunu sorduktan sonra Pişekâr’dan kendisine iş bulmasını ister. Pişekâr ayrıca yakın zamanda zengin bir aile dostunun öldüğünü, bekar bir kızı olduğunu, o kızın bileğini buran adamla evlenmeye söz verdiğini söylüyor. Hikaye şu ki kızın kolunda büyülü bir bant var. Kavuklu niyetini hemen belli eder. Kızla birlikte getirilir, kızla türbanlı adam birbirlerine vururlar, hemen bilek güreşine girerler ama herkesin bileklerini büken kız türbanlıya yenilir. Anne bu durumdan pek memnun değildir. Kız, adamın kendisi için dövüşüp dövüşmeyeceğini görmek için ondan pehlivanlarla güreşmesini ister. Bu güreşin parasal bir ödülü vardır. Pişekâr ünlü pehlivanlara mektuplar yazar ve pehlivanlar peş peşe gelmeye başlar; Kavuklu sevdiği kızı kazanmak için mücadele ederken, pehlivanlar da para ödülünü kazanmak için kıyasıya mücadele ediyor. Arnavut, Yahudi, Fars, Laz, Kayseri, Matiz ve Kavuklumuz, hepsi tesadüf! Engelleyerek kazanır. Peki aşıklar yeniden bir araya geliyor ve pehlivanlar para ödüllerini nasıl alacak?
Ödüllü adlı gösterinin dekorasyon ve kostüm tasarımı Aynur Kopuz’a, aydınlatma tasarımı Mustafa Türkoğlu’na, efekt tasarımı Aşkın Nuri Özelçi’ye, müzik düzenlemesi ise Cihan Kurtaran’a ait. Fotoğraflarını Sadi Ayan’ın çektiği gösteride Özgür Dağ Kavuklu, Pişekâr rolündeki Barış Çağatay Çakıroğlu rol alırken, Burhan Yeşilyurt (Kayserili), Cihan Kurtaran (acemi), Çağlar Ozan Aksu (Külhanbeyi) yer alıyor. , Gülsüm Alkan (Anne), Murat Üzen (Yahudi), Seda Yılmaz (Kız), Serkan Bacak (Laz) ve Yılmaz Aydın (Arnavut) taklitleriyle katılıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
—–Sponsorlu Bağlantılar—–